Hayatta bazen öyle çocuklar vardır ki, biyolojik aileleriyle birlikte yaşama şansına sahip olamazlar. Bu durum, kimi zaman ailevi sorunlar, kimi zaman ise çocuğun özel ihtiyaçları nedeniyle ortaya çıkar. İşte tam bu noktada, şefkatli bir yuvaya ve sıcacık bir eline ihtiyaç duyan bu çocuklara kucak açan "koruyucu aileler" devreye girer.
Koruyucu ailelik, sadece bir bakım modeli değil, aynı zamanda umut tohumları eken, geleceği inşa eden ve bir çocuğun hayatını derinden dönüştüren anlamlı bir misyondur. Bu kapsamlı rehberde, koruyucu aileliğin ne anlama geldiğinden başvuru şartlarına, sürecin her aşamasından akıllardaki en sık sorulan sorulara kadar tüm detayları bulacaksınız.
Koruyucu Aile Nedir ve Amacı Nedir?
Koruyucu aile, çeşitli nedenlerle biyolojik ailesinin yanında yaşama imkanı bulamayan bir çocuğa, devlet denetiminde ve belirli bir süre için kendi evinde bakım, eğitim ve tüm gelişim ihtiyaçlarını karşılayarak aile ortamı sunan kişi veya ailedir.
Bu sistemin temel amacı; yuvadan uzak kalan çocukların, kendi aile ortamlarına en yakın koşullarda, sevgi, şefkat ve güvende büyümesini sağlamaktır. Koruyucu aileler, çocuğun sadece fiziksel ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimini de desteklerler. Koruyucu aileler hukuki olarak çocuğun velisi olmasalar da onların günlük yaşamda her türlü ihtiyacını itinayla karşılar, tıpkı kendi evlatları gibi benimserler.
Koruyucu Aile Olmak İçin Hangi Şartlar Gereklidir?
Eğer siz de “Acaba ben koruyucu aile olabilir miyim?” diye düşünüyorsanız, öncelikle bazı şartları sağlıyor olmanız gerekir:
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak
- Türkiye'de ikamet etmek
- 25–65 yaş aralığında olmak
- En az ilkokul mezunu olmak
- Fiziksel ve ruhsal açıdan çocuk bakımına engel bir sağlık durumuna sahip olmamak
- Temiz bir adli sicil
- Düzenli bir gelir kaynağına sahip olmak
Evli çiftlerin koruyucu aile olmak için başvuru yapabileceği gibi, bekar bireyler de koruyucu aile olmak için başvuruda bulunabilir.

Koruyucu Aile Başvurusu Nasıl Yapılır?
Koruyucu aile olmak için izlemeniz gereken birkaç adım bulunuyor.
- Başvuru Adımları ve Başvurulacak Kurumlar
İlk başvurular, yaşadığınız ilin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne yapılır. Gerekli belgeler arasında sağlık raporu, gelir durumunu gösterir belge, adli sicil kaydı gibi evraklar yer alıyor.
Sonrasında, sosyal hizmet uzmanları tarafından evinizde bir inceleme yapılır. Değerlendirme olumlu sonuçlanırsa, temel bir eğitim programına dahil edilirsiniz. Bu süreç sonunda uygun çocuk profiliyle eşleştirilerek koruyucu aile olabilirsiniz.
- Başvuru Sonrası Süreç ve Bekleme Süresi
Koruyucu aile başvurusunun sonuçlanma süresi ile ilgili net bir süre vermek mümkün olmuyor. Çocuk profili, başvuran ailenin yapısı ve kurumun yönlendirmesi gibi etkenler bekleme süresini etkileyebiliyor. Kimi zaman birkaç hafta, kimi zaman aylar sürebiliyor.
Gönüllü Aile ile Koruyucu Aile Arasındaki Farklar
Gönüllü aileler çocukla belirli etkinliklerde vakit geçirirken; koruyucu aile, çocuğun günlük yaşamını, eğitimini, sağlığını ve bakımını üstlenir. Gönüllülük kısa sürelidir, koruyucu ailelik ise daha derin ve uzun süreli bir sorumluluktur.
Evlat Edinme ile Koruyucu Ailelik Arasındaki Farklar
Koruyucu ailelik ve evlat edinme, her ikisi de çocuklara güvenli bir aile ortamı sunmayı amaçlayan iki önemli modeldir. Ancak aralarında hukuki, duygusal ve süreç açısından belirgin farklar bulunmaktadır.
Evlat edinme, çocuğun biyolojik ailesiyle tüm yasal bağlarının koparılması ve çocuğun yeni ailesine resmi olarak dahil edilmesi anlamına gelir. Evlat edinilen çocuk, yeni ailesinin nüfusuna geçirilir ve bu aile onun tüm yasal hak ve sorumluluklarını üstlenir. Yani artık çocuğun velisi, evlat edinen ebeveynlerdir. Bu süreç geri döndürülemez ve çocuk, yeni ailesinin mirasçısı olur.
Koruyucu ailelik ise daha çok geçici bir bakım modelidir. Bu modelde çocuk, biyolojik ailesinden tamamen kopmaz. Çocuğun velayeti devlette kalır; koruyucu aile, çocuğun bakımını, eğitimini ve günlük ihtiyaçlarını karşılar. Ancak çocuk hâlâ devletin koruması altındadır ve biyolojik ailesiyle bağları (görüşme hakkı, hukuki sorumluluklar gibi) devam edebilir.
Bir başka önemli fark da süreklilikle ilgilidir. Evlat edinme kalıcı bir bağ kurarken, koruyucu ailelikte çocuğun ailesine geri dönme olasılığı her zaman vardır. Bu nedenle koruyucu ailelerden, bu geçiciliği kabul edebilecek duygusal olgunlukta olmaları beklenir.
Her iki model de çocuklara sevgi dolu bir ortam sunar. Ancak evlat edinme kalıcı bir aile bağı yaratırken, koruyucu ailelik daha çok destekleyici ve geçici bir bakım ilişkisi olarak konumlanır.
Hangi Çocuklar Koruyucu Aile Yanına Yerleştirilebilir?
- Ailesi tarafından terk edilen çocuklar
- Fiziksel veya duygusal istismara uğrayanlar
- Biyolojik ailesiyle yaşaması riskli olan çocuklar
- Devlet koruması altına alınmış çocuklar
Koruyucu Aile Hizmet Modelleri
Koruyucu aile yönetmeliği, çocuğun ihtiyaçlarına göre farklı koruyucu aile modelleri sunmaktadır:
- Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli: Çocuğun tanıdığı, akrabası olan kişilerin koruyucu aile olmasıdır. Uyum süreci genelde daha kolay geçer.
- Geçici Koruyucu Aile Modeli: Çocuğun kısa süreli acil bakım ihtiyacını karşılamak için kullanılan modeldir.
- Süreli Koruyucu Aile Modeli: Çocuğun ailesine geri dönene kadar, reşit olana kadar veya evlat edinilene kadar uzun bir dönem koruyucu aile yanında kaldığı modeldir.
- Uzmanlaşmış Koruyucu Aile Modeli: Özel zorlukları olan (engelli, kronik hastalığı olan, travma geçmişi yoğun veya davranış sorunları yaşayan) çocuklara, özel eğitim almış ailelerin bakım verdiği modeldir. Bu ailelere ek destekler sağlanır.
Koruyucu Ailelere Sağlanan Olanaklar Nelerdir?
Devlet, koruyucu ailelerin omuzlarındaki yükü hafifletmek ve çocukların en iyi şekilde büyümesini sağlamak amacıyla çeşitli destekler sunar:
- Koruyucu ailelere, bakımını üstlendikleri her çocuk için temel bakım, eğitim ve yetiştirme giderlerini karşılamaya yönelik olarak aylık bir ücret ödenir. Bu miktar, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına göre farklılık gösterebilir.
- Eğer çocuk, sağlıkla ilgili özel ihtiyaçlara, engellilik durumuna veya ciddi gelişimsel zorluklara sahipse, ödenen aylık bakım ücreti standart tarifeye ek olarak yükseltilir. Bu artış, genellikle bakım ücretinin yarı oranı veya daha fazlası şeklinde uygulanır.
- Her öğretim dönemi başında, çocukların eğitim masraflarını desteklemek amacıyla bakım ücreti üç kat artırılarak ödenir.
- Çocukların giyim ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yılda iki kez bakım ücretinin iki katı kadar ek ödeme sağlanır.
- Koruyucu aile yanındaki tüm çocukların temel sağlık hizmetleri, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri kapsamında devlet tarafından tam güvence altındadır. Bu sayede çocukların sağlık harcamaları hiçbir ek yük getirmeden karşılanır.
- Yaş ve eğitim seviyeleri göz önüne alınarak çocuklara, kişisel harcamalarını karşılamaları için aylık bir harçlık verilir. Bu, çocukların sorumluluk bilincini geliştirmelerine de yardımcı olur.
- Çocukların bir meslek edinme amacıyla katıldığı kamu veya özel kuruluşlar tarafından düzenlenen kurslar için ücretsiz kontenjanlardan faydalanma imkanları değerlendirilir. Eğer bu tür bir kontenjan bulunamazsa, kurs bedelleri, eğitim materyalleri, etüt, yaz okulu ücretleri, sınav kayıt bedelleri ve hatta ulaşım gibi ilgili tüm masraflar devlet tarafından karşılanabilir.
- Koruma altında olup reşit yaşa ulaşmasına rağmen eğitimine devam eden çocuklar için koruma kararı uzatılabilir. Bu durumda, çocuğun eğitim ve diğer temel ihtiyaçları Koruyucu Aile mevzuatına uygun şekilde karşılanmaya devam eder.
- Koruyucu aileyi oluşturan eşlerden, emekliliğe esas sosyal güvencesi bulunmayan ve herhangi bir yakınına bağlı olmaksızın çalıştığı durumlar değerlendirilir. Bu kişilerin isteğe bağlı olarak, asgari ücret tutarı üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında yaptırdıkları sigortalarının primleri, belirli şartlar ve ödeme belgesi ibrazı halinde aylık olarak karşılanabilir. Bu, koruyucu ailelerin gelecekteki emeklilik haklarını güvence altına almalarına destek olur.

Koruyucu Ailelikte Çocukla İlişkiler ve Haklar
Koruyucu ailelikte çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra, sağlıklı bir duygusal bağ kurmak da son derece önemlidir. Bu bağ, çocuğun psikolojik iyilik halini doğrudan etkiler ve yaşam boyu sürecek güven duygusunun temelini oluşturur.
Koruyucu aile ile çocuk arasındaki ilişki, zamanla gelişen, sabır ve empati gerektiren bir süreçtir. Çocuk, geçmişte travmatik deneyimler yaşamış olabilir. Bu nedenle başlangıçta güven sorunları, iletişim zorlukları ya da duygusal çekinceler gösterebilir. Koruyucu ailelerin bu durumlara karşı anlayışlı, tutarlı ve şefkatli yaklaşması beklenir.
Koruyucu aile yanında kalan çocukların, biyolojik aileleriyle bağları tamamen kopmaz. Devlet gözetiminde sürdürülen bu modelde, çocuğun yüksek yararı gözetilerek, belirli aralıklarla biyolojik ailesiyle görüşmesine izin verilir. Bu görüşmelerin sıklığı ve şekli, sosyal hizmet uzmanları tarafından değerlendirilir ve planlanır.
Çocuğun biyolojik ailesiyle iletişimi, onun duygusal bütünlüğünü koruması açısından önemlidir. Ancak bu görüşmeler, yalnızca çocuğun gelişimine zarar vermeyecek şekilde ve kurum denetiminde gerçekleşir.
Özel Durumdaki Çocuklara Koruyucu Aile Olmak
Bazı çocukların özel sağlık, gelişim ya da uyum ihtiyaçları olabilir. Bu durum, koruyucu ailelik sürecinde daha fazla sabır, bilgi ve donanım gerektirebilir. Devlet, bu özel durumlar için koruyucu ailelere hem maddi hem de psikososyal destek sunar; böylece çocukların sevgi dolu bir ortamda büyümeleri mümkün hale gelir.
Engelli Çocuklara Koruyucu Ailelik
Engelli çocukların bakımı, hem fiziksel hem de duygusal olarak daha fazla sorumluluk gerektirir. Bu çocukların özel ihtiyaçlarına duyarlı, sabırlı ve eğitimli koruyucu aileler öncelikli olarak değerlendirilir. Devlet, engelli çocuklara koruyucu aile olanlara ek maddi destekler ve danışmanlık hizmetleri sunar.
Yabancı Uyruklu Çocuklar İçin Koruyucu Ailelik
Türkiye’de yaşayan yabancı uyruklu ya da vatansız çocuklar da koruyucu aile sistemine dâhil edilebilir. Bu çocukların kültürel farklılıkları göz önünde bulundurularak, onlara uyum sağlayabilecek aileler özenle seçilir. Yerleştirme sürecinde yasal statüleri ve ihtiyaç duydukları destekler ayrıca değerlendirilir.
Farklı Bir İlden Çocuğa Koruyucu Aile Olmak
Koruyucu aile adayları, kendi illerinin dışındaki çocuklara da yuva olabilir. Ancak bu durumda hem çocuğun hem de ailenin uyum süreci dikkatle planlanmalı, mesafe kaynaklı ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Yerleştirme sonrası takip ve destek hizmetleri, il müdürlükleri arasında koordinasyonla yürütülür.
Koruyucu Ailelik Sürecinin Sonlandırılması
Koruyucu ailelik, kalıcı bir çözüm değil; çocuğun ihtiyaç duyduğu dönemde ona geçici bir destek sunmayı amaçlayan bir bakım modelidir. Bu süreç, bazı durumlarda doğal olarak sona erebilir. Örneğin çocuk reşit olduğunda, biyolojik ailesine dönebildiğinde ya da evlat edinme gibi kalıcı bir aile yapısına geçiş sağlandığında koruyucu ailelik sonlandırılır. Bunun yanı sıra, koruyucu aile kendi isteğiyle süreci sonlandırmak isteyebilir veya sosyal hizmet birimleri, çocuğun yararı doğrultusunda farklı bir karar alabilir. Her durumda öncelikli olarak çocuğun duygusal ve fiziksel güvenliği gözetilir.
Sürecin bitişi planlı ve kontrollü şekilde ilerletilir; çocuk bu geçişe hazırlanır, gerekirse psikolojik destek sağlanır. Koruyucu ailenin sürece katkıları ve ilişkisi de göz önüne alınarak, çocuğun yeni yaşam düzeni oluşturulur. Amaç, çocuğun bu geçişten en az etkilenerek yoluna devam edebilmesidir.
Koruyucu Ailelikle İlgili Sık Sorulan Sorular
Koruyucu aile olmak için belirli bir yaş sınırı var mı?
Evet, koruyucu aile olabilmek için 25 ila 65 yaş arasında olmak gerekir. Bu yaş aralığı hem fiziksel yeterlilik hem de yaşam tecrübesi açısından uygunluk değerlendirmesiyle belirlenmiştir. Adayın yaş aralığına ek olarak, yaşam koşulları, ruhsal durumu ve çocuk bakımına olan yatkınlığı da önemlidir. İstisnai durumlarda uzmanlar tarafından detaylı değerlendirme yapılabilir.
Kendi çocuğum varken koruyucu aile olabilir miyim?
Evet, kendi çocuğu olan bireyler de koruyucu aile olabilir. Ancak bu durumda, evdeki çocuklarla koruyucu aile yanına yerleştirilecek çocuğun bir arada uyumlu şekilde yaşayıp yaşayamayacağı değerlendirilir. Aile dinamikleri, mevcut çocukların yaşı ve psikolojik durumu da göz önünde bulundurulur. Amaç, tüm çocuklar için sağlıklı ve dengeli bir ortam yaratmaktır.
Eğitim almak zorunlu mu?
Evet, başvurusu kabul edilen adayların koruyucu aile olmadan önce temel bir eğitim programına katılmaları zorunludur. Bu eğitimlerde çocuk gelişimi, iletişim becerileri, travma sonrası destek gibi birçok önemli konu ele alınır. Eğitimler ücretsizdir ve uzmanlar tarafından verilir. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için adayların bu eğitimi tamamlaması ve sürece bilinçli bir şekilde başlaması beklenir.
Eğer siz de bir çocuğun hayatına sıcaklık katmak, ona güvenli bir ortam sunmak istiyorsanız koruyucu aile olmayı düşünebilirsiniz. Yaşadığınız ildeki Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurarak bu anlamlı yolculuğa adım atabilirsiniz.